Deniz ile iç içe olan sporlarının da insan sağlığına olumlu etkileri saymakla bitmez. Doğa sporu olduğu için kemik ve kas güçlenmesinde fazlasıyla etkidir. Dalgalarla mücadele ederken kişinin sorumluluk bilinci ve karar verme mekanizması da gelişir. Kısacası beden ve beyin tek bir temelde birleşir.

Bir Spor Olarak Yelkencilik
Söylenenlere göre yelkenin spor olarak adlandırılması 19.yüzyıla dayanır. Osmanlı Devleti’nin Stockholm elçisi Asım Turgut Bey’in 12 yaşındaki oğlu Demir Turgut 1921 yılında Avusturya’da gençler kategorisinde şampiyon olur. Cumhuriyet ile birlikte bu spor gelişmeye başlar. 1923 yılında Su Sporları Federasyonu’nun faaliyet programına alınır. İlk resmi yarış 1932 yılında Moda’da düzenlenir.

Yelken Sporu İnsana Ne Katar
Yelken bir su sporu olduğu için en az diğer doğa sporları kadar serttir. Ancak mücadele değil uyum sporudur. Sporcuya fiziksel dayanıklılık getirir. Sorumluluk almak, karar verebilmek, yardımlaşmak gibi konular hakkında farkındalık kazandırır. Bu spor doğa ile adaptasyon gerektirir.
Yelken sporcusu yelkenlisini yönetebilmek için güçlü kollara ve vücuda ihtiyaç duyar. Zaman, su ve rüzgar üçlüsünün uyumu için hızlı düşünerek manevralar yapabilen zihne sahip olur.
Denizin rahatlatıcı etkisi sporcuya huzur verir. Doğa ile uyum halinde olmak, zor şartlar altında hayatta kalabilmek ona kişisel yaşamındaki sorunları çözmesinde fayda sağlar. Ekip çalışması söz konusu olduğu için çoğunluğa uyum sağlamasında yardımcı olur.

Yelken Eğitimi Ne Zaman Başlar
Yelken eğitimi çocuk yaşta başlayabilir. Özellikle 7 yaşından itibaren yelken disiplinine giren çocuklar erken yaşlarda sorumluluklarını almayı öğrenir.
Siz de bu yaz hem tatile hem de sağlığa yelken açın.

Diğer yazılarımızı da okuyun: İstanbul’da düzenlenen yat yarışları