Dufour Yachts, 1964 yılında Fransız yat hayranı bir mühendis olan Michel Dufour tarafından kuruldu ve Tur Marin olarak 2010 yılından beri markanın Türkiye temsilciliğini yürütüyoruz. Sizleri bugün denize ve yaptıkları işe özel tutkusu olanlar tarafından yaratılan Grand Large serisinden Dufour 310 Grand Large ile tanıştıracağız.

“Dufour 310 Grand Large, küçük bir yelkeni ile denizde büyük bir heyecan yaşamanız için üretildi.“

Konfor ve Sürüş Kolaylığı Birlikte

Dufour 310 Grand Large, 2013 Aralık’ta Paris Salon Nautique de hayranlarına sunuldu. Markanın imzası olan lüks ve konforun birleşimini göz önüne çıkaran Grand Large 310, diğer Grand Large aile üyelerinin olduğu gibi açık deniz tutkunları için özel olarak üretiliyor.

Grand Large 310’da sürüş sistemlerinin maksimum derecede basitleştirilmiş olması kolay direksiyon ve yol hakimiyeti avantajı sağlıyor. Kaptanın yanına yerleştirilmiş olan vinçler de, yalnız yelken açmak isteyenler için ekstra kolaylık sağlıyor.

Her şartta kullanabilmeniz için tasarlanan tekne, isteğe bağlı açılan omurga sistemiyle göllere ve sığ sulara uyum sağlarken, çift dümen sistemiyle sert denizlere ve ağır havalara bile uyum sağlayabiliyor.

Büyük Yat Tutkusu Dış Görünüşe Yansıyor

Dış görünüşü, Dufour 410 ile Dufour 500 olarak da bilinen Arpage’nin değiştirilmiş halini anımsatsa da tasarımı büyük yatlarda sıkça tercih edilen trendlere de yer veriyor. Belki de dış görünüşün yeni tasarımı, bu tarza doğru bir değişimin habercisidir.

İç Mekan Tasarımı

Bir diğer Dufour imzasını iç tasarımında görebildiğimiz Grand Large 310, maksimum konfor için donatılmış. Salona dahil biçimde tasarlanmış ergonomik mutfakta yemekler hazırlanıyor ve hemen geniş salona servis edilebiliyor. Bir tuvalet ve bir banyo da iç mekana dahil edilmiş. Işığın akışının arttırılmasını sağlayan, salonu geniş gösteren pencereler burada kullanılan 310’da, büyük panoramik pencereler sayesinde iç mekanda da manzaranın, sonsuz maviliğin tadını çıkartılabiliyor. Meşe ağacından yapılan mobilyalar, yolcuya hem güven hem de lüks hissini bir arada sunuyor. Geminin su altı hattı, iç mekan tasarımı ve güverte organizasyonu ile birlikte mükemmel bir denge halinde olması kruvazörün çok hızlı seyrederken bile konfordan ödün vermemesini sağlıyor.