Tur Marin: Virna Derofe Röportajı
Tur Marin’in güzel bir kuruluş öyküsü var bildiğimiz kadarıyla. Kısaca anlatır mısınız?
Çocukluğumdan beri teknesi olan ve yaz aylarını adada geçiren bir aileyiz. Dolayısıyla teknelerle ve denizle tanışmamı hatırlamıyorum bile. Hayatımda hep vardılar. Ancak bunu işe dönüştürmek tümüyle tesadüf oldu, hiç aklıma gelmemişti. 2009 yılında çok yakın bir dostum ile sohbet ederken bu işe yeni girmiş, destek arayan bir arkadaşından bahsetti ve birlikte bir kahve içtik. Kahvemiz bittiğinde tüm kurgumuzu yapmıştık bile. İki masayla başladı Tur Marin maceramız. Maalesef kendisi ile yaklaşık 6 ay sonra yollarımızı ayırdık ve ben yalnız devam ettim. Buradan kendisine tekrardan teşekkür ederim.
Tur Marin, Dufour ve Fountaine Pajot gibi önemli markaları temsil ediyor. Neden ve nasıl bu markaları seçtiniz?
Dufour Yachts bizden hemen önce Türkiye’de sürekli mümessil değiştiriyordu, bu yüzden Dufour kullanıcılarının markaya sadakat geliştirmesi çok mümkün olmuyordu. 2010’da sözleşmemizi imzaladıktan sonra inanılmaz bir başarı sağladık. İlk senemizde satış rakamlarında dünya birincisi olduk. Bugün, Türkiye’de yelkenli piyasasının %23’üne, kamaranın ise %41’ine hakimiz. Fountaine Pajot, 2010’da Dufour’daki başarımızı duydu ve bize mümessillik teklif etti. O zamanlar Fountaine Pajot’un mümessili olan kişiyi arayarak rızasını aldık ve 2011’de Fountaine Pajot ile çalışmaya başladık.
Firma 10. yılını kutluyor bu sene. Başlangıçtaki plana göre mi ilerleme kaydetti firma? Sürpriz gelişmeler, durumlar yaşandı mı süreçte?
Tur Marin ailesi olarak, sürekli yenilenen sektörde 10 senedir biz de sürekli gelişiyoruz. Dijitalin gücünü̈ kullanıyor, sektörde yaşanan teknolojik gelişmeleri eş zamanlı kendi işletmemize entegre ediyoruz. Başladığımız gün ile 10. Yılımızı kutladığımız bu yılki Tur Marin arasında inanılmaz bir ivme var. Bunu biz tek başımıza yapmadık, Tur Marin ailesi ve denizci dostlarımızla birlikte başardık.
Yeni bir döneme girerken temsil ettiğiniz markaların yeniliklerini, yeni model hazırlıklarını da kısaca anlatır mısınız?
Her iki markamız da kendi sınıflarında öncü markalar; tüm modellerimizde konfor ve performans tartışmasız ön planda. Tasarımların yanı sıra, işçiliklerden malzeme kalitesine, A’dan Z’ye her şey sınıfının en iyisi. Her iki markamızın da önceliği denizde ev konforunuzu sağlayarak en güvenli ve en iyi performansla seyir yapmanızı sağlamak. Tüm yeni tasarımlarda da bunun sayesinde büyük başarılar sağlandı.
Dufour Yachts önümüzdeki sene 4 yeni model ile geliyor; ilk olarak 2020 Ocak ayında Düsseldorf Boatshow’da YENI Dufour 530 Grand Large lansmanı yapılacak, hemen peşine ise YENİ Dufour 61 Exclusive Dünya’ya tanıtılacak.
Fountaine Pajot da her sene yeni modeller çıkarmaya devam ediyor. Bu sene Cannes Boatshow’da Elba 45 modelimizin tanıtımını yaptık. Seneye ise Cannes Boatshow’da NEW 59’u tanıtacağız.
Tüm yeni modellerimiz için bizi takip etmeye devam edin.
Son dönemde katamaran pazarında hareketlilik gözlemleniyor. Siz de bir katamaran dealer’ı olarak bu gelişmeyi nasıl yorumluyorsunuz?
Evet, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de katamarana inanılmaz bir yönelme var. Artık herkes denizde daha fazla konfor, ekstra yaşam alanı istiyor. Motoryatlar, diğerlerine göre hem daha pahalı hem de giderleri yüksek, bu yüzden katamaranlara olan ilgi daha da artıyor.
Sizin kişisel özgeçmişinizde de denizin, tekneciliğin özel bir yeri var mı?
Tabii ki… Denizi, denizdeki yaşamı, sunduğu imkanları çok seviyorum. Deneyiminiz ne ölçüde olursa olsun denizde öğrenmenin yaşı yoktur. Deniz bambaşka bir dünya, her seyir yepyeni bir özgürlük alanı, mutluluk, keyif…